18 Eylül 2017 Pazartesi

hala rüyalarımda
boşluğa kaçan şiir gibi;
hatırladığımdan fazlası yüzün.


1 Mayıs 2017 Pazartesi

içindeki bütün o sesleri dinlemek çok ürkütücü 
duymamaya çalışmak ise çıldırtıcı

4 Nisan 2017 Salı

ilerdeki koruluğa çağır beni,
bak! 
adamın balkondan sarkan cesareti
güneşin önüne durmuş
hangi yüzü düş?
o - ne yüz?
boynun ağrımazsa gel.
şu iki bulutu bekleyelim.
birbirinin içinden geçecekler biraz daha...
koşşşma!

içimdeki kadınların bazılarını
tanımaya fırsat bile bulamamıştım
intihar ettiklerinde daha.
şimdi birinci perdeden devşirdiğim delilikle
ikinci perdeyi yazıyorum.
bekleyecek misin?
herşeyin içinden gelip geçen;
kerouacsan rüzgar,
bana kalırsa zaman
fransızsan hava hoş!

eyy durakalmış aşkım
hafızamı bozdum senin için!
bir mekana perde gerdim,
yokluğumuzu izlettim.

ya varsak?

martaval değil
aşk çocuk inadı.

3 Nisan 2017 Pazartesi

sesi, dışarıya kaçıran kalitesiz kulaklık gibiydi
çelişkili ve en saf haliyle düşüncelerimin ...
bir yüreklenip
bir can çekişen gözlerim
bi görseydin...


26 Mart 2017 Pazar

Bir tenessee honey akşamı istanbulu yadediyoruz
Yerim belli
Yurdum muğlak!

19 Mart 2017 Pazar

manyetizması bozulmuş mıknatısın suçu

oralarda bir yerlere ilişemediysen,
pek tatlı değil yaşamak.
hava erken kararır ve hep kendini suçlarsın.
sürekli boyasını kusan bir tavana bakmak istemez gözlerin,
gözlerini yumarsın.
atın üstündekini attığı bir sahne; 
ve karanlıkta basılacak bir düğme
hep vardır.
kütleden kopmuş bir parçaysan
belki senin suçun değildir.

8 Mart 2017 Çarşamba

rüyamda yeni bir isim koymuştum yağmura,
ıslanmıyorduk ve
çikolata kokuyordu çimenler
çimen dediysem
çimen değil kumdu her yer
adını değiştirmiştim ve 
çölde boğulan insanlar vardı
ve sen dedin ki ormanlarıma koşalım
sen koşmuyordun ben durmuyordum
güneş batmıyordu ve ay çoktan doğmuştu.
o zaman bu rüyanın bizimle ilgili olmadığını anladım.