29 Ocak 2020 Çarşamba

bir atkıya sarılmış ince boynum kıldan
yalnızlık üfüren havaya karşı esniyorum
kazara hüzünlü şarkılara çarpıyor elim
eflatunlar bulaşıyor
tam 8 kere delirmiş olabileceğimi düşünüyorum.
Sonra geçiyor.
bir köşeye çekilip ağlayan şehirleri buluyorum.
acıları var
yeryüzü yarılıyor.
suistimal edilmiş sınırlarım
kapılarım açılıyor
helios yeryüzünün her yerini eşit sevmiyor
anladık.
kaça kaça çembere kaçmışız.
bir kabuğun içindeyiz.
pardon kıramayız.
Yağmuru da yakıp ısınamadık.
bari taş sektirelim.
tarihi yanılgıların tepesinde
siyah kuşlar dönüyor.
Yalnızlık üfüren hava kafamı karıştırıyor
oysa aşkım kaçın kurrası
bütün labirentlerde yolunu buluyor.

15 Ocak 2020 Çarşamba

dalgalı şiirler



Deniz hiç.
Menekşe değil.
Gözlerim ağaç kabuğu;
Neden hep mavi görüyor?
,,,


Ay doğmadan gölge düşmüyor yola.
Gölgesiz de yola çıkmanın ne anlamı?

Yıl ikibin yirmi.
Kadın
Uzakta kırılan bir dalganın sesi gibi
İç çekti
Distopik grisinde bir iklimin.
Bütün belkiler biraz gridir ama!
Diyecekti,
demedi.

Ay doğmadan gölge düşmüyor yola
Gölgesiz de yola çıkmanın ne anlamı?

,,,

Rüzgar da esaslı esiyor hani
Bir kuşağı tanıyorum şimdi
İçten içe
Öteden beri
Baştan savma
Önden sezi
Sessizliği çalabildiğin bir enstruman ağzım
işte kontra hislerimin sinüsleri.
Ama söylemem lazım;
Her durakta durmayan otobüsler gibi havalıyız.
,,,

Ufuk dediğin dalgacı denizin çizdiği düz çizgi
pek güvenme!
,,,

Kim süpürmüş bu topraktan baharı?
dalga
mı?