10 Temmuz 2013 Çarşamba

Bedenim su gibi dökülüyor
kesiklerinden süzülerek
bir başka bedenin
oyuklarına doluyor
ve birikiyor
biriktikçe kuyulaşıyor dolduğum oyuklar
dibe çöküyor ruhumun ağırlıkları
saçlarım aşağı çekiyor aklımı
saçlarım ne kadar güçlü
saçlarıma bakıp kendimi serbest bırakabilirmişim gibi geliyor bazen
bir dolu cümle kuruyorum
örümcek danteli
yanıbaşıma helikopterler iniyor
dört dönüp kendi etrafımda pervaneleri kovmaya çalışıyorum
bütün tırnaklarım kırılıyor
bütün güzel şarkılar kollarımdan tutup havalandırıyor beni
bir an yaşamı anlar gibi oluyorum
saçlarım bir ağacın dalına takılıyor
saçlarım yukarı çekiyor aklımı bu kez de
sesim avazımın çıktığı yerde çatlayarak
boğazımın kesiklerinden dökülüp bedenimin oyuklarında birikiyor
sudaki aksini mavi gören bir kuşa şarkılar öğretiyorum
ben ki olmayanım
kendi şatomda zifiri kuşatma altındayım
kalp atışlarımı duymaman mümkün değil.
Ama çok güvenli burası her başka yerden
Bir yıldızı yeniden bulabilir hatta
 insan gökyüzünde
Çocukluğunda kaybettiği belki de
Ama bilirsin
Gökyüzü boşalır bazen de
Kara güneşe dar etmemek için günü
O günlerde
Gövdem uzar
Tıpkı bir kadına benzerim
Titreşimlerimden yarasalar havalanır
Zehrimden bir tanrı doğar bir tanrı gömülür.
Bir adam bağrında kaç çöl saklar?
peki
Bir kadın gözlerinde kaç bela barındırabilir?