5 Mayıs 2019 Pazar

Kalemin ızdırabını düşün.
Cümleyi
kurumuş nevresim katlar gibi
çekiştiriyorlardı sağlı sollu.
Açılmıyordu buruşukluğu bir türlü.
Mayakovski sinirlendi tabi.

20 Nisan 2019 Cumartesi

Sığlıkta sıkışmış okyanus ve
Ormanına yabani ağaç duruşundayken
Bana benzettim ötüşünden
Bir hiç konup yerleşemeyen kuşu

24 Şubat 2019 Pazar

dönmedolapta açtım gözümü
Bağlanmışım koltuğa bir ben
Rüzgara geri üfleyip
Uçuşan kağıtları tutmaya çalışırken
Tuşlarıma basıp kaçan cüceleri 
Seçemiyorum.
Ve bir dev var
dönmedolap kadar.
Yanıbaşımda bekliyor nöbet.
Bir yer bir gök
Döndükçe dolap
Bitki örtüsü beyaz a4




25 Ocak 2019 Cuma

Söyleyin şimşeklere gökyüzümü vurmasınlar
Yürüyorduk geceleri
Karda izimize takılmadan
Yürüyorduk
Belliydik
Hemde ince belli
Kar kalkar çakılmışlık kalkmaz'
Söylene söylene
Yürüyorduk
Kış geldi
Aynaları çıkarttım
Serpiştirdim etrafa
Bağını çözdüm saçlarımın
Taradım uzun uzuun
Dümdüz bir yolda yürür gibi
Düşünmedim durdum
Saat eridi aktı yerlere
Dali çizmişvari
Sildim
Tozunu bırakmadım
Zamana yeni bir çöp poşeti geçirdim
Hazırdım sevmeye gelecekti gece
Uçağın camından dalmışım öyle
Bi bulut arasından yer görme sevdasına
Boynum tutulmuş

Aşkın gözü

Aşkın gözü hem hoyrattı hem kördü
Kör öldü
Badem gözlü oldum
Bana adamlar
Bana kadınlar
Bana çocuklar çağrıştır
Her yanımız insanlık olsun
Bülbülü altın kafese koymuşlar
Bu bülbül ah zalim demiş.
yazarken titretiyormuşum kalemi kasten
siyah üstüne siyahla
okunsun diye değil
tınlasın diye...
'hiç işte' gibi...
oysa
ne münasebet.
yedek göğüs kafesi ve ciğer gerek
herbirimize diyorum
ceplerimize ağırlık.