Atlar...
Atlarımı gönderiyorum bazı geceler duyuyor musun?
Dörtnala orman dört nala deniz
Bir çuval yıldız
Ve kuyunun dibinde yıllar kalacak,
Sakla
Tut içinde
Çek beni içinden gönder gerisini
Gece doğmuşum ve
Güneş ağlatır beni yalnız
Yaraları severim, yaralar, çürükler, sızlayan izleri insanların
Ve sızlayan insan izleri...
Ya atlar
Atlar dört nala ağlarlar
Mı?
Sonradan bir önceki an vardı hani
Hatırlıyor musun?
Beni hatırlıyor musun?
Atlarım dört nala gece
Duyuyor musun?
Biraz garip, Atlarda ağlar )':
YanıtlaSilİnsan üzülüyo işte!
Silatlar denince aklıma Freud geliyor :P sigmund olan.
YanıtlaSilher zamanki gibi çok hoş.
" Gece doğmuşum ve
Güneş ağlatır beni yalnız"
ben de küçücük bir şey karalamıştım. onu paylaşmak için bloga gelmiştim ki senin yeni yazını gördüm. iyiki de görmüşüm :)
Freud diye bişey yoktur:)))
SilWhat do Freud and the cake have in common?
SilThey both are lies. :P
"ya gözüme kaçarken" diye başlayan yazına da bir yorum bırakmıştım :)
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil