14 Şubat 2014 Cuma

Sert iklimde ağaç olmak ve yeşil kalmak yapraklarda...

Oysa hep bir kuş duydum kendimi
Yaprak değil
Güneşli bir sözün peşinde 
İklim değiştirecek kadar kuş
Ve yanağıma konan bir çiği 
Bir fiskede düşürdüm yaprak gibi.
Ben hep aynı büyürüm.
Sen hep juliet balkonda.



4 yorum:

  1. ben hep bir bitki duydum kendimi
    ağaç diyebilecek kadar iyimser değilim
    dua bir bekleyişle bekledim, bekliyorum
    hırssız, teveccüh ve tevekkülle
    güneş ve yağmur gelsinler diye
    ki geldiler de ve yine gelecekler
    nerden mi biliyorum
    varoluş gayesi varlığın
    kemalat
    yolu ise kemale erdirmek
    bir başkasını

    yazını okuyunca aklıma gelen şeyleri izin almadan karalayıverdim affına sığınarak. çok hoş bir yazı olmuş bu. güneşli sözlerin iklimlerinde esen ılık rüzgarları hissettim yüzümde.

    bu arada geçen gün eski yazılarınan bazılarını okuyup yorum bırakmıştım. biri: "peki kelebekler, tırtıl oldukları günleri hatırlayabiliyorlar mıdır?"
    diğeri: "facts!"

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Svevo okurken hep bazı kavramlar üzerine düşünürken buluyorum kendimi.. Gözlerim satırlara bakarken hoop 180 derece içe dönüyor hani gizli kapılar olur ya o spesifik tuğlaya dokunursun hoop kendini başka bir odada bulursun... Öyle işte geçen gün de öyle oldu hoop kendimi bekleyiş kavramı üzerine düşünürken buldum.
      Tam da dediğini diyordum. Bekleyiş adeta bir meditasyon eğer kendini bütünüyle teslim edebilirsen beklemenin kendisine...

      Sil
    2. Yani teveccüh ve tevekkülle... Aynen bunları düşünüyordum.
      Uzun zamandır bir uğraşlar peşindeyim vakit bulup yazdıklarımı serpemedim bloga...
      14 şubat olunca malum şiirsel, aşksal bir gün birşeyler karalayım dedim.
      Birilerine dokunmak güzel şey bazen...

      Diğer yorumlarını fark etmemişim sanırım şimdi dönüp bakacağım:)

      Sil
    3. burda çokça yazıların var. hepsini okuyamadım, hatta çoğunu okuyamadım. ama okuduklarımın hepsi ucundan ya da dibinden illa ki dokunuyor. ama bu durum benimle ilgili değil senin yazdıklarınla ilgili olmalı.
      ideal bekleyişin, aktif sabırın söylemeye çalıştığıma benzer bir formülü var. ama asıl vurgulamay çalıştığım şey bekleyişten ziyade kainattaki uyum, barış, yardımlaşmanın varlığıydı. natüralistlerin, kapitalistlerin iddia ettiği gibi bir hayat mücadelesi, bir savaş yok ortada. en azından insan alemi dışındaki alemlerde yok. aksine bir yardımlaşma ve fedakarlık zinciri söz konusu. herkesin ve şeyin olgunluk noktasına ulaşabilmesi başka kişi ve şeylerin yardım ve fedakarlığıyla mümkün. ve kişi ya da şey kendisi olgunluğa ulaştığında diğerlerinin olgunluğa ulaşmasını sağlayabilecek noktaya gelmiş oluyor ve olgunluğunu bu işe vakfediyor.

      Sil